İlişkiniz için endişeleniyorsunuz. Birbirinizi seçiyorsunuz. Dövüşler arasındaki boşluklar kısalıyor; ama işleri düzeltmek daha uzun sürüyor.
Bağlantını, kıvılcımını kaybetmiş gibisin. Eğlenceli gelmiyor. İlişkinizin çalışmaya ihtiyacı olduğunu biliyorsunuz ama denemek için motivasyon bulamıyorsunuz.
Birlikte bir hafta sonu için yola çıkıyorsunuz. Bu iyi. Ama sonra eve varırsın, hayatın koşuşturması devralır ve olduğun yere geri dönersin. Kıkırdamak, birbirini rahatsız etmek, aynı eski şeyleri kafa kafaya geçirmek.
Bu, birçok çiftin danışmanlığı ilk olarak düşündüğü noktadır. Ama sonra bu fikirden vazgeçiyorlar: araştırmalar, çiftlerin proaktif bir adım atmadan önce ortalama altı yıl beklediklerini gösteriyor.
Sorun şu ki, işler aradaki dönemde daha iyiye gitmiyor. Kötü alışkanlıklar yerleşir, küskünlük oluşur ve siz farkına bile varmadan tükenmişlik bölgesine girersiniz.
Ama bu benim! Ne yapmalıyım?
Uyarı ışıkları yanıp sönüyorsa panik yapmayın. Ama kafanı da kuma gömme.
Tükenmişlik bittiği anlamına gelmez – bu sadece ilişkinizin biraz TLC talep ettiği anlamına gelir – ve muhtemelen siz de öylesiniz. Bu konu üzerinde partneriz ile ilgili detaylı konuşun.